بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيم
. اَللّٰهُ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَۙ الْحَيُّ الْقَيُّومُ. الٓمٓۚ
وَقَالَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّي اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ:
الْمُؤْمِنُ مَأْلَفٌ، وَلَا خَيْرَ فِيمَنْ لَا يَأْلَفُ وَلَا يُؤْلَفُ.
“Her Can Hürmete Layıktır!”
(27.09.2024)
Kardeşlerim! Aziz Müminler!
Yüce Allah’ın armağan ettiği en değerli hazine hayattır. Hayat, “el-Hayy”[1] olan Yüce Allah’ın sonsuz kudretinin ve rahmetinin en güzel tecellisidir. Yaratılan her bir varlık, Yüce Allah’ın varlığını gösteren bir ayettir,[2] bir işarettir. Başta, kâinatın gözbebeği olan insan olmak üzere, tüm canlıları nazil olmuş birer ayet olarak[3]kabul etmek gerekir. Zira her insan, bu bütünün en özel parçasıdır ve haksız yere tek bir canın dahi yok edilmesi, tüm insanlığı yok etmekle eşdeğerdir. Yüce yaratıcımız, “[...] kim bir kimseyi öldürürse bütün insanları öldürmüş gibi olur. Kim de bir can kurtarırsa bütün insanların hayatını kurtarmış gibi olur. [...]”[4] buyurarak din, dil, etnik köken fark etmeksizin, her canın dokunulmaz olduğunu vurgulamıştır.
İnsan, sadece et ve kemikten oluşan biyolojik bir varlık değildir. İnsanın duyguları vardır, düşünceleri vardır, aklı vardır, iradesi vardır, onuru vardır, vicdanı vardır. İnsan, tıpkı buz dağı gibidir; gözle görülen dış görünüşü dışında gözle görülmeyen bir iç dünyası vardır. İnsanın iç dünyası sevgi, merhamet, adalet ve iyilikle yeşerir, hayat bulur; nefret, acımasızlık, haksızlık ve kötülükle kurur, çöle döner. Peki, bizler bu gerçeği ne kadar hatırlayabiliyoruz? Günlük hayatta karşı karşıya kaldığımız ötekileştirmelerin, ayrıştırmaların ve nefret söylemlerinin insanlığın ortak değerlerine bir darbe vurduğunu görebiliyor muyuz? Elbette görüyoruz. Fakat elimizden gelen çok şey olmasına rağmen, sorumluluğu başkalarına yükleyerek, çözüm için adım atmaktan kaçınıyoruz. Birlik beraberliğe ihtiyacımızın olduğunu söylüyoruz fakat bunu gerçekleştirebilmek için hiçbir adım atmıyoruz.
Değerli Kardeşlerim! Kıymetli Büyüklerim!
İnsanlık bahçesini hep birlikte güzelleştirmeye çok ihtiyacımız var. Bunu başarabilmek için büyük insanlık ailesi olarak öncelikle birbirimizle iletişim kurmaya ihtiyacımız var. Tüm önyargıları bir kenara bırakarak birbirimizi anlamaya ihtiyacımız var. Gönül kapılarımızı ardına kadar açarak birbirimize misafir olmaya ihtiyacımız var.
İşte, camilerimizde her yıl düzenlenen “Açık Cami Günü” etkinlikleri, kalpten kalbe köprüler kurabilmek için büyük bir fırsattır. Açık Cami Günü’nde bu yıl “Her Can Hürmete Layıktır!” teması bağlamında etkinlikler düzenlenecektir. Gelin hep birlikte bu fırsatı çok iyi değerlendirelim. 3 Ekim Alman Birlik Gününde Müslüman olmayan tanıdıklarımızı, komşularımızı, iş arkadaşlarımızı camilerimizde yapılacak olan etkinliklere davet edelim. Doğu ile Batı Almanya arasındaki duvarların yıkılıp halkların birleştiği günde, bizler de İslam’la insan arasındaki önyargı duvarlarını yıkmaya çalışalım. Elimizden geldiğince, dilimizin döndüğünce, gücümüzün yettiğince, İslam’ın hayat veren çağrısını[5] insanlarla buluşturalım. “Mümin cana yakındır. İnsanlarla yakınlık kurmayan ve kendisiyle yakınlık kurulamayan kimsede hayır yoktur.”[6] buyuran Peygamberimizin (s.a.s.) bu mübarek sözünü hiçbir zaman unutmayalım. İnançlarımız ne olursa olsun, önce 'insan' olmanın getirdiği sevgi, saygı, hoşgörü, barış ve adalet gibi ortak değerlerimizi hatırlayarak, daha güzel bir dünya için el ele verelim.
DİTİB Hutbe Komisyonu