DİTİB Online Haber Bülteni & Basın Açıklamaları


2012-01-16 | Haber

DİTİB “Cami Dernekleri Kadın Faaliyetleri Değerlendirme Çalıştayı” Başarıyla Sonuçlandı


Almanya’nın farklı eyaletlerinde görev yapmakta olan bayan din görevlileri ve sosyal bilimcilerin katılımıyla 13-15 Ocak 2012 tarihleri arasında Bonn’da gerçekleşen ”Cami Dernekleri Kadın Faaliyeleri Değerlendirme Çalıştayı“ başarıyla tamamlandı.



Çalıştaya DİTİB Genel Başkanı Prof. Dr. Ali Dere, Diyanet İşleri Başkanlığı Aile ve Dini Rehberlik Daire Başkanı Yrd. Doç. Dr. Huriye Martı, Dış İlişkiler Dairesi uzmanı Dr. Zekiye Demir’in yanısıra psikolog Dr. Emine Seçmez, Eyalet Birlikleri Koordinatörü ve proje geliştirme sorumlusu pedagog Ayten Kılıçarslan ve ilahiyatçı Şeyda Can, sosyal pedagog Sebiha Küman, ilahiyatçı ve DİTİB Dini Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Dr. Fatma Bayraktar Karahan ile ilahiyatçı Ulviye Ezerbolatoğlu konuşmacı olarak iştirak ettiler.

Federal Göç ve Mülteciler Dairesi (BAMF) desteğiyle gerçekleşen çalıştayda, cami dernekleri ve toplumun genelinde Müslüman kadına dair algı ile cami derneklerinde yürütülen veya organize edilen kadın çalışmaları ele alındı. “Anstoss” (Başlama Vuruşu) ismini taşıyan proje kapsamında anket, çalıştay ve el kitabının yayına hazırlanması gibi üç ana çalışma alanından biri olan çalıştayı, projenin idarecisi Yasemin Metin açtı. Daha sonra söz alan DİTİB Genel Başkanı Prof.Dr. Ali Dere „Kadın çalışmalarında yeni dönem” başlıklı konuşmasında, „Kadın sözkonusu olduğunda sadece bu konudaki gerçeklerden değil, zaman zaman da algılardan, önyargılardan ve değerler üzerinden bu konuları tartışıyoruz. Kadın konusuna toplumsal ve bireysel yaklaşımlarda daha ziyade önyargıların hakim olduğunu görüyoruz. Halbuki, cinsiyet ayırımı üzerine dengeli bir toplum inşa edilemez. Mağduriyet, mahkumiyet ve mahrumiyetlerin toplumun bir kesimine yüklenmesiyle dengeli bir toplum kurulamaz. Kadınlarda özgüven eşitlikçi bir yaklaşım ve dengeli bir tavırla oluşturulabilir.

Kadınlara yönelik çalışmalar yapılırken, mevcut olan sorunlar, tahlil edilip, var olan imkanlar ve hizmet alanları kullanılarak giderebilir bu surette faaliyetlerimize ivme kazandırabiliriz. Bu hususta diğer kurumların tecrübe ve hizmet alanlarından yararlanmak, bu hizmetleri eğer ihtiyaç varsa, ki var, kendi cemiyetlerimizde yaymak başlıca amacımızdır” dedi.

Üç gün süren çalıştayda Dr. Zekiye Demir, “Almanya’da Yaşayan Türk Kadını başlıklı 2011 yılında yayınlanan ve Almanya’da 1500 den fazla kadın üzerinde yapılan araştırmanın sonuçlarını değerlendirdi.

İlahiyatçı Ulviye Ezerbolatoğlu “Din ve cinsiyet ekseninde sorunlar” başlığı altında, bu sorunların ortaya çıkış sebepleri, günümüz müslümanlarının mevcut sorunları hangi perspektiften bakarak anlama ve çözebilme refleksleri geliştirebilecekleri üzerinde durdu.

İlahiyatçı Şeyda Can, proje kapsamında çalıştay öncesi DİTİB’e bağlı cami derneklerinde yapılan, kadın faaliyetlerinin hedefleri, nitelikleri ile ortaya çıkan sorunları irdeleyen bir alan araştırmasının sonuçlarını yorumladı.

Pedagog Ayten Kılıçarslan, “Almanya’da kadın örgütlenmesi modelleri” üzerinde durarak, DİTİB gibi birer dini cemaat olan katolik ve protestan kiliselerinin kadın örgütlenmesi modellerini ve kadın çalışmalarında ne gibi ihtiyaç ve beklentilerin olduğunu ele aldı.

Diyanet İşleri Başkanlığı Aile ve Dini Rehberlik Daire Başkanı Yrd. Doç. Dr. Huriye Martı “Diyanet işleri Başkanlığı tarafından Türkiye’de yürütülen aile irşat çalışmaları” hakkında bir bilgilendirme yaparak, İslam’ın aile kavramına bakışı ve Peygamber Efendimizin birey olarak erkek, kadın, çocuk ve genelde aileye hangi prensiplerle yaklaştığı üzerinde durdu.

Sosyal pedagog Sebiha Küman “danışma sürecinde uygulanabilir iletişim metodları” hakkında bilgilendirdi. Psikolojik açıdan iletişim konusuna değinen Dr. Emine Seçmez, muhafazakar ve dindar insanların, psikolojik sorunlarda sergiledikleri beklenti ve davranış refleksleri hakkında bilgi vererek karşılaşılan sorunlarda hangi temel prensiplerden yola çıkılması gerektiği üzerinde durdu.

Bireysel, toplumsal, ailevi ve örgütsel algılar, sorunlar ve çözüm yollarının tespit edilmesi maksadıyla oluşturulan çalışma gruplarını yöneten Dr. Fatma Bayraktar Karahan, ortaya çıkan fikirlerin derlenmesi, tasnif edilerek ilgili kişi ve birimlerle paylaşılması görevini üstlendi. Katılımcıların başından sonuna kadarki aktif katılımları ile başarıyla sonuçlanan çalıştayın, sunuş ve çalışma grupları değerlendirmelerinin, dile getirilen fikir ve düşüncelerin iki dilli bir kitapçık halinde yayınlanacağı duyuruldu.

             Çalıştayda kısaca şu temel görüşlerin altı çizildi:
  • DİTİB bağlamında, Merkez ve Eyaletler düzeyinde kadınların en kısa zamanda örgütlenmeleri tamamlanmalı, hem örgütlenme sürecinde, hem de bu örgütlerin faaliyetlerinde bayan din görevlilerinin tecrübe, birikim ve katkılarından azami ölçüde faydalanılmalıdır.
  • Kadın faaliyetlerinin ihtiyaca göre farklı alanlarda geliştirilen projelerle yaygınlaştırılması sağlanmalı ve edinilen tecrübeler karşılıklı olarak paylaşılmalıdır.
  • Hastahane, hapishane ve huzurevi gibi kurumlarda kalan Müslümanlara yönelik ziyaretlerde kullanılabilecek özgün sunum ve metodlar geliştirilmeli ve bu hizmetlerde süreklilik sağlanmalı, bu aşamada Türkiye’de edinilen tecrübelerden faydalanılmalıdır.
  • Periyodik toplantılar gerçekleştirilerek bayan din görevlilerinin bilgi ve tecrübe paylaşımları sürekli hale getirilmelidir.
  • Farklı konularda iki dilli broşürler ve çalışma materyalleri oluşturulmalı ve bunlar Müslüman ve gayri Müslim kitlenin kullanımına sunulmalıdır.
  • Aile, kadın, çocuk, eğitim ve terbiye metodlarını konu alan bilgilendirme portalleri oluşturulmalıdır.
  • Derneklerde kadınların yönetim kurullarına aday olmaları ve aktif görev almaları sağlanmalı, tüzükler bu anlamda gözden geçirilmelidir.
  • Camilerde anne ve babalara yönelik, çocukta cinsellik eğitimi ve bu eğitimin Almanya şartlarında hangi yaşta nasıl verilmesi gerektiği ile ilgili bilgilendirme seminerleri yapılmalıdır.
  • Gelecek vadeden başarılı kız çocukları kariyer yapmaya teşvik edilmeli ve desteklenmelidir.
  • Cinsiyet ayırımcılığına fırsat verilmemeli, İslam’ın insan algısına ters düşen her türlü cinsiyet ayırımcılığı ile her platformda mücadele edilmelidir.