2025-12-04 | Basın Bildirisi

Kutuplaşma Dönemlerinde Diyaloğa Vurgu

Germersheim, 4 Aralık 2025. Almanya Katolik Kilisesi Piskoposlar Konferansı (DBK) ile Almanya Müslümanlar Koordinasyon Konseyi (KRM) temsilcileri arasında yıllık mutat görüşme bu yıl Germersheim’dagerçekleştirilmiştir. Toplantıda, Katolik Kilisesi ile Hristiyan olmayan dinler arasındaki ilişkilere dair bağlantıları düzenleyen Konsil bildirisi Nostra aetate’nin 60. yıl dönümü vesilesiyle, öncelikli olarak İkinci Vatikan Konsili’nden bu yana Hristiyan–Müslüman ilişkilerinin gelişimi ele alınmış; dinler arası diyalog alanındaki güncel zorluklar hakkında karşılıklı fikir alışverişinde bulunulmuştur.

Bu çerçevede, DBK ve KRM’nin Orta Doğu’daki ihtilaf ve çatışmalara bakışları ile Almanya’daki toplumsal kutuplaşma eğilimleri de görüşmede gündeme gelmiştir.

Toplantının ev sahibi olarak Almanya Müslümanlar Koordinasyon Konseyi (KRM) Sözcüsü Ali Mete şu hususları belirtti:

“Nostra aetate bildirisi, dinler arası diyalogda bir dönüm noktası ve kilometre taşıdır. Vatikan belgesi bugün de toplumsal birlik ve beraberlik için ortak bir zemin oluşturmaktadır. KRM, bu diyaloğu tüm dinî topluluklarla göz hizasında sürdürme konusundaki kararlılığını bir kez daha teyit etmektedir. Gerginlik ve çatışmaların damga vurduğu bir dönemde biz dinî topluluklar için barış, adalet ve hoşgörü için inandırıcı biçimde çaba göstermek her zamankinden daha önemlidir. Dinî öğretilerimiz, nefret, şiddet ve ayrımcılığa – ister burada Almanya’da, ister Ukrayna’da, isterse Orta Doğu’da olsun – karşı durmayı bize bir görev kılmaktadır.”

Almanya Piskoposlar Konferansı Dinlerarası Diyalog Alt Komisyonu Başkanı Piskopos Dr. Bertram Meier ise şunları vurguladı:

“Otoriter eğilimlerin pek çok yerde yeniden yükselişe geçtiği bir dünyada yaşıyoruz. Güçlünün hukukunun savunulduğu yerlerde insan hakları hızla ayaklar altına alınmaktadır. Gerçek dayanışmaya yönelik istek azalırken, milliyetçilik ve içe kapanma eğilimleri güç kazanmaktadır. Çekişme ve rekabet mantığını nasıl aşabiliriz? Bize, karşımızdaki insanı bir rakip değil komşumuz olarak görmenin ne anlama geldiğini defalarca somut biçimde gösteren kişi Papa Franziskus olmuştur. Onun yolu kardeşlik yoludur; biz de dinler arası görüşmelerimizde kendimizi bu yola bağlı hissediyoruz. Hristiyan kadın ve erkekler, kökeni ya da dini ne olursa olsun herkesin insan onurunu savunma sorumluluğunu taşımaktadır. Bu nedenle Kilise hiçbir zaman yalnızca kendi haklarını savunmakla yetinmez, dünya genelinde evrensel din özgürlüğü için de çaba gösterir.”

İzlenim: