Kur’an Ayında Kur’an’la Buluşmak
(03.05.2019)
Aziz Müminler!
Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır: “Ramazan öyle bir aydır ki, insanlar için hidayet rehberi olan, bu rehberliğin apaçık belgelerini taşıyan ve hakkı batıldan ayıran Kur’an işte bu ayda indirilmiştir.”[1]
Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.) de hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmaktadır: “Sözlerin en doğrusu Allah’ın kelamı; rehberliğin en güzeli ise Allah’ın resulü Muhammed’in rehberliğidir.”[2]
Değerli Müminler!
Bir zaman ve mekânın değeri, orada ve o zaman içinde meydana gelen hadiselerin önemi ve kıymetiyle yakından ilgilidir. Nasıl, Medine’nin eski adı olan Yesrib, Peygamberimiz (s.a.s.)’in teşrif etmesiyle ‘aydınlık şehir’ anlamına gelen Medine-i Münevvere haline geldiyse, Kur’an’ın bu ayda indirilmesi, bin aydan daha hayırlı olan Kadir gecesinin bu ay içinde yer alması, orucun bu ayda tutulması, teravih, mukabele, itikâf, iftar, sahur ve fıtır sadakası gibi önemli ibadetlerin bu ayda daha yoğun bir şekilde ifa ve eda edilmesi Ramazan’ı da mübarek bir ay yapmıştır. Onun için on bir ayın sultanı Ramazan’ın manevî hayatımızda özel bir yeri vardır. Zira Ramazan, oruç ve Kur’ân ayıdır.
Değerli Müslümanlar!
Oruçludan yapması beklenen güzelliklerden biri de Kur’an’ın indirildiği bu ayda çok Kur’an okumaktır. Çünkü Peygamberimiz (s.a.s.) Ramazan’ın gündüz ve gecelerinde bol bol Kur’an okurdu. Cebrail (a.s.) Ramazan’ın her gecesinde Peygamber (s.a.s.)’e gelir ve Peygamberimiz de ona Kur’an’ı arz ederdi. Bugün camilerimizde ve evlerimizde okuduğumuz mukabeleler işte Efendimiz’in bu sünnetinin bir devamıdır.
Kardeşlerim!
Kur’an okuyunuz! Zira Kur’an insanları doğru yola ileten bir hidayet rehberi, rahmet vesilesi ve kıyamette de şefaatçidir. Kur’an-ı Kerim öyle bir kitaptır ki, Peygamberimiz (s.a.s.)’in ifadesiyle, “Hakla batılı, yanlış ile doğruyu ayıran odur. Onda hiçbir zaaf yoktur. O, ciddi olmayan bir söz, bir oyun ve eğlence değildir. O Allah’ın tutunulacak kopmaz sağlam ipidir. Zikr-i hakimdir o. Kendini ona ayarlayanlar, asla yoldan çıkmaz. Onunla konuşan diller, söyleyeceklerini karıştırmaz. Alimler ona doymaz. Çok okunmakla eskimez, yıpranmaz ve bıkkınlık vermez. Onun insanı hayrette bırakan yönleri asla bitmez. Onunla konuşan doğru söyler. Onunla amel eden ve onu uygulayan mükafatını alır. Onunla hükmeden adaletle hükmetmiş olur. Kim ona çağrılır ve onun yolunu tutarsa doğru yolu bulmuş olur. Karanlıklardan aydınlığa çıkış yolunu gösteren bir kitaptır o.”[3] Mü’minlerin kalbine şifadır o.
Aziz Kardeşlerim!
Müslümanlar hanelerini ve gönül dünyalarını Kur’an’a açarak onun nurundan, feyzinden nasiplenmeye çaba göstermelidir. Bu da Kur’an’ı okumakla, dinlemekle, anlamakla ve yaşamakla olur. Zira Kur’an okunan yere melekler iner ve Allah’ın rahmeti orayı doldurur. Peygamberimiz (s.a.s.) bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyuruyor: ”Bir topluluk Allah’ın evlerinden bir evde bir araya gelip Allah’ın kitabını okuyup onu aralarında ders olarak incelediklerinde üzerlerine sekine/huzur iner, onları rahmet kaplar ve kendilerini melekler çepeçevre kuşatır ve Allah onları yanındakilere anar.”[4] Kuran okumadığımız ve onunla meşgul olmadığımız takdirde hanelerimiz de, gönüllerimiz de viran olabilir.
Öyleyse geliniz dilimizi, kalbimizi, tefekkür dünyamızı ve bütün hayatımızı Ramazan’ın ve Kur’an’ın getirdiği güzelliklerle buluşturalım. Rahmet ve mağfiret ayı olan Ramazan’da hanelerimizi Kur’an sedalarıyla doldurup gönüllerimizi ve zihinlerimizi onunla ma’mur eyleyelim. Kur’an-ı Kerim’i okumaya ve anlamaya her zamankinden daha fazla vakit ayıralım. Yıpranan gönül ve zihin dünyamızı Kur’ân’ın nuruyla tamir edelim.
Bu duygu ve düşüncelerle, 06 Mayıs 2019 Pazartesi günü ilk orucumuzu tutacağımız Ramazan ayının gönüllerimize nur, hanelerimize neş’e, dünyamıza da huzur ve barış getirmesini niyaz eder, makbul dua ve ibadetlerle dolu bir Ramazan-ı Şerif ayı dilerim.
DİTİB Hutbe Komisyonu