DİTİB Online Haber Bülteni & Basın Açıklamaları


2025-02-13 | Mesaj

Berat Kandili Mesajı

Hz. Musa’nın kıssasını duymuşsunuzdur. Hz. Musa, gece karanlığında ailesiyle birlikte Tur Dağının yakınlarından geçerken bir ışık fark etmiş, ışığa doğru gittiğinde bir ses duymuştu. Yüce Allah kendisiyle iletişime geçmiş ve kendisine Peygamberlik vazifesi vermişti. Geceleyin gördüğü o ışık, Hz. Musa ve ona inananlar için aydınlanma vesilesi olmuştu.

Hz. Yunus kıssasını işitmişsinizdir. Hani büyük bir balığın yuttuğu, kat kat karanlıklar içerisinde; “Senden başka hiçbir ilah yoktur. Seni her türlü eksikliklerden tenzih ederim. Gerçekten ben kötü işler yapmışım!” (Enbiyâ 21/87) diye Rabbine yalvaran Yunus Peygamberi… “İnsan, suya düştüğü için değil, sudan çıkamadığı zaman boğulur” denir ya.  Tevbesi, onu sudan çıkarmış, kurtuluşuna vesile olmuştur. 

Hz. Yusuf kıssasını da bilirsiniz. Karanlık bir kuyuya atılan, köle diye satılan, sevdiklerinden ayrı bırakılan küçük Yusuf’u. O küçük Yusuf büyümüş, iffetle sınanmış, işlemediği bir suçtan dolayı hayatının baharında zindana düşmüş, gün ışığına hasret bırakılmıştı. Babası Yakup Nebi, evladı Yusuf’un hasretinden gözünün nurunu yitirmişti. Göz, ışıksız görebilir miydi? Sevdiğine gözünü feda edene Yüce Rabbimiz, çok uzaktaki evladının kokusunu hissedecek bir burun vermez miydi? 

Yunus (a.s.) bizlere, Yüce Allah’tan kaçış olmayacağını hatırlatmalı bu günlerde. Dünya okyanusunda sahil-i selamete ulaşmak istiyorsak, tıpkı Yunus Nebi gibi günahlarımızdan mağfiret dileyip, yanlışlarımızdan vazgeçelim. Ramazan ayının o güzel kokusunu hissedecek Hz. Yakub gibi maneviyata sahip olmaya çalışalım hep birlikte. Musa Nebi gibi karanlığın ortasında parlayan Allah’ın nurunu rehber edinelim. Yolumuzu, vahyin aydınlığında yürümeye gayret sarf edelim.

Kardeşlerim!
İçinde yaşadığımız şu karanlık dünyamızı nasıl aydınlığa dönüştüreceğimizin formülü bu üç kıssada gizlidir. Aklımızdan çıkarmayalım ki şu an dünyamız maalesef geceyi yaşıyor. Huzursuzluklar, acılar, feryatlar gök kubbeyi sarsıyor. Ve her birimiz sevdiklerimizle birlikte zifiri karanlıkta bu dünya yolunda yürümeye çalışıyoruz. Kimimiz gözlerimizi kapatmış yürümeye çalışarak karanlık içerisinde karanlık yaşıyor. Kimimiz ise yolumuzu bulabileceğimiz bir kandil, bir ışık, bir nur arıyoruz. 

Hamdolsun ki başımızı yukarı doğru kaldırdığımızda, parlayan bir ışık bir dolunay göreceğiz. O dolunay bize, gece yolculuğunda Hz. Musa’yı vahye yaklaştıran o kandili hatırlatsın. O dolunay bize, Kur’an ayı Ramazan’a yaklaşmanın verdiği heyecanla içi sevinçten kıpır kıpır olan, kendisine “ay doğdu üzerimize” diye ilahiler bestelenen ay yüzlü peygamberimizi hatırlatsın. O dolunay bizlere bir dağı “Nur” kılan, bir geceyi bir ömre bedel kılan, bir ayı “ayların sultanı” yapan mübarek Kur’an’ı hatırlatsın. 

Kardeşlerim! Mübarek Ramazan ayının manevi çekim alanına iyice yaklaşmış bulunmaktayız. 13 Şubat Perşembe akşamı, bizlere Ramazan ayının gelişini haber veren Berat Kandil’ini idrak etmenin sevincini yaşayacağız. Rabbim, içinde bulunduğumuz Şaban ayının son günlerini hakkımızda bereketli eylesin ve bizi Ramazan’a ulaştırsın. Berat Kandil’imiz ve yaklaşan Ramazan ayımız başta İslam alemi olmak üzere tüm insanlık için barışa, huzura ve aydınlığa vesile olsun. 


Dr. Muharrem Kuzey   
DİTİB Genel Başkanı