Cuma Hutbesi (PDF)

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ 

(...) رَبَّنَا لَا تُؤَاخِذْنَٓا اِنْ نَسِينَٓا اَوْ اَخْطَأْنَاۚ رَبَّنَا وَلَا تَحْمِلْ عَلَيْنَٓا اِصْراً كَمَا حَمَلْتَهُ عَلَى الَّذِينَ مِنْ قَبْلِنَا

وقال النبي صلى الله تعالى عليه وسلم:

أَقْرَبُ مَا يَكُونُ الْعَبْدُ مِنْ رَبِّهِ وَهُوَ سَاجِدٌ، فَأَكْثِرُوا الدُّعَاءَ.

Miraç Kandili
(02.02.2024)

Aziz Mü’minler!
Sonsuz lütuf ve kerem sahibi Yüce Rabbimizin yeni bir ihsanı ile karşı karşıyayız. Rahmet-i Rahman’ın bolca tecelli ettiği Mîrâç Kandiline kavuşmamıza çok az bir zaman kaldı. Nasip olursa, gelecek hafta Salı gününü Çarşamba gününe bağlayan gece Mîrâç Kandilini idrak edeceğiz. Şimdiden kandilimiz mübarek olsun. Bizi bu günlere ve gecelere eriştiren Yüce Rabbimize sonsuz hamd ü senâlar olsun.

Değerli Mü’minler!
Mîrâç, hicretten bir buçuk yıl kadar önce, Recep ayının 27’nci gecesinde meydana gelmiştir. Başta peygamberimiz olmak üzere Müslümanların dayanılmaz baskı ve sıkıntılara maruz kaldığı zor ve meşakkatli bir zamanda meydana gelen Mîrâç, Hz. Peygamber (s.a.s.) için olduğu kadar bütün mü’minler için de yeni, yepyeni bir dirilişin müjdecisi olmuştur. 

Aziz Mü’minler!
Hz. Peygamber’in bu kutlu yolculuğundan alacağımız pek çok ders vardır. Her şeyden önce Mîrâç, insanlara “Tükendim!” dedikleri en zor zamanlarda bile her şeyi gören ve bilen Rabblerinden ümit kesmemeleri gerektiğini öğretir. Her zorlukla beraber bir kolaylığın olduğunu ve Cenâb-ı Hakk’ın rahmetinin her şeyi ve herkesi kuşattığını hatırlatır. 
Yine, Allah’a ortak koşanlar dışında herkesin bağışlanacağını müjdeler bu gece. Bu gece bize öğretiyor ki, hiç kimse gücünü aşan bir sorumlulukla imtihan edilmeyecektir. Bu gece, yüce makamlara ulaşabilmenin, ancak samimi niyet ve kararlı bir gayretle mümkün olabileceğini öğretiyor. Hayat yolculuğumuzda karşılaştığımız her zorluğun ardında, bizi bekleyen bir kolaylığın olduğunu ilham ediyor.[1] İhlaslı olan her çabanın hayırla neticelendirileceğini vadediyor. Ve nihayet, hesap zamanı geldiğinde bütün söz ve davranışlarımızla Allah’a arz edileceğimiz hakikatini hatırlatıyor. 
Mîrâç, kulun, Allah’ın rahmetine ve fazlına secdede en yakın olduğunu ve dua etmenin ehemmiyetini bildiriyor bizlere.[2] Öyleyse, geliniz! Secdelerimizi çoğaltalım, günahlarla kirlenen kalplerimizi tövbe ve istiğfar ile temizleyelim. Bizi birbirimize düşman eden kötülükleri içimizden söküp atalım. Birlik, beraberlik ve dayanışma içerisinde olduğumuz sürece Allah’ın yardımıyla her zorluğun üstesinden geleceğimizden emin olalım.
Bu kutlu gecenin bugünümüz ve geleceğimiz için hayırlar ve bereketler getirmesini diliyor ve hutbemi Mîrâç hediyesi olan şu dua ayetleri ile bitiriyorum: “Ey Rabbimiz! Unutur veya yanılırsak bizi sorumlu tutma. Ey Rabbimiz! Bize, bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme. Ey Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmediği şeyleri yükleme. Bizi affet, bizi bağışla ve bize acı. Sen bizim Mevlâ’mızsın. Kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et.”[3] Amîn.

DİTİB Hutbe Komisyonu