2015-06-15 | Mesaj

İyilik Vakti Ramazan-ı Şerif'e Girerken

İradeleri merhametle eğiten ve özgürleştiren oruç ibadetinin yerine getirildiği, evrensel mesajını anlamak ve içselleştirmek üzere Kur`an-ı Kerim`in daha çok okunduğu, insani ve ahlaki erdemlerin daha güçlü bir şekilde hayata yansıdığı, yeryüzünde iyiliğin, sosyal yardımlaşmanın ve paylaşmanın arttığı, birlik ve beraberlik ruhunun canlandığı müstesna bir zaman dilimi olan Ramazan ayına erişmenin hazzını yaşıyoruz. 17 Haziran 2015 Çarşamba günü ilk teravih namazları kılınacak, aynı gece sahur sofraları hazırlanacak ve 18 Haziran 2015 Perşembe gününden itibaren bir aylık rahmet, bereket ve mağfiret mevsimi evlerimize, beldelerimize ve yurtlarımıza misafir olacak, kalpleri Allah ve Peygamber sevgisi ile dolu mü’minlerin arınmasına ve dindarlık seviyelerinin yükselmesine vesile olacaktır.

Maddî ve manevî sayısız güzelliklerin yaşandığı Ramazan ayı; içerisinde bin aydan daha hayırlı olan Kadir gecesini barındıran, insanlığın ufkunda bir ışık gibi yanan meş’alesiyle, her dönem insanlığı aydınlatan,  rehberliğiyle insanlığı mutluluğa ve huzura götüren, taşıdığı değer ve anlamlar, getirdiği ahlak ve erdem ilkeleriyle daima taze ve yeni kalan Kur’an’ın indirildiği bir aydır. Ayrıca bu aya mahsus olarak farz kılınan oruç ibadeti ile nefis terbiyesi ve sabır imtihanına tabi tutulan mü’minin, kendisini bütün kötülüklerden koruduğu bir aydır. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de bu hususta “Ey iman edenler! Oruç sizden önceki ümmetlere farz kılındığı gibi sizin üzerinize de farz kılınmıştır. Artık bu sayede, kötülüklere karşı kendinizi korursunuz” (Bakara, 2/183) buyrulmaktadır.

Gelişiyle rahmet ve bereket iklimine girdiğimiz bu günlerde, iradeleri sabır ve merhametle eğiten oruç, cömertliği ve ikramı öğreten iftar,  ibadetin neşe ve coşkusunu bütün topluma yayan teravih, hayır ve bereketin ne olduğunu gösteren sahur, bütün bu yüksek değerlerin son ilâhî kaynağı olan Kur’an’ın, âdeta yeniden nazil olurcasına manevi dünyamızı kuşattığı Kadir Gecesi,  toplumun birlik ve beraberliğini pekiştiren bayram, ferdi hayatta dindarlığın, sosyal hayatta iyiliğin, huzur, dayanışma ve kaynaşmanın yoğun olarak yaşanmasına ve Müslümanlar olarak arınma ve yenilenme bilincimizin tazelenmesine vesile olur.

Ramazan’ın en önemli özelliklerinden birisi, İslam medeniyetinin özü olan iyiliğin, tüm topluma hakim kılındığı bir ay olmasıdır. Zira İslam, insanın iyi niyetle attığı her adımı, her tebessümü, hatta güzel bir sözü dahi iyilik olarak telakki etmektedir. Yüce Kitabımız’da „İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı tarafınıza çevirmeniz değildir. Asıl iyilik, o kimsenin yaptığıdır ki, Allah’a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanır. (Allah’ın rızasını göstererek) yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, dilenenlere ve kölelere sevdiği maldan harcar, namaz kılar, zekat verir. Andlaşma yaptığı zaman sözlerini yerine getirir. Sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında sabreder. İşte doğru olanlar, bu vasıfları taşıyanlardır. Müttakiler ancak onlardır!“ (Bakara, 2/177) buyurulmaktadır. Ayrıca insanların birbirlerine iyiliği tavsiye etmeleri istenmektedir. „Sizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü meneden bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir“ Al-i İmran, 3/104). Sevgili Peygamberimiz de, “Her iyilik bir sadakadır” (Buhari, Edeb, 33) buyurarak, iyilik yapmanın ibadet mesabesinde olduğunu belirtmektedir.

Bu sebeple bu sene Ramazan ayında, „Vakit İyilik Vakti, Bu Ramazan ve Her Ramazan“ mesajıyla „İyilik“ temasını cemaatimize anlatmaya çalışacağız. Kişinin kendisine, ailesine, akrabalarına, komşularına, uzak ve yakın müslüman kardeşlerine, mültecilere, sokak çocuklarına, yetimlere, yaşlılara kısacası hangi coğrafyada olursa olsun bütün insanlığa, eşyaya ve tabiata iyilik yapmasını teşvik edeceğiz.

DİTİB Genel Merkez ve bağlı derneklerimiz olarak, her Ramazan ayında olduğu gibi bu sene de, bu mübarek ayı çeşitli etkinliklerle değerlendireceğiz. Her gün imkanı olan derneklerimizde iftar sofraları kurulacak, gündüzlerimizi camilerde mukabelelerle, gecelerimizi de teravih namazlarıyla ihya edeceğiz. Ayrıca Kadir gecesinde bütün camilerimizde özel programlar tertip edeceğiz.

Müslüman kardeşlerimiz fitrelerini ve zekatlarını öğrencilere, yoksullara ve kimsesizlere ulaştırabilmemiz için bizlere emanet edebileceklerdir. Bu sayede de DİTİB olarak, bütün yoksul ve kimsesizleri kucaklayan iyilik hareketine öncülük etmiş olacağız.

Bu itibarla, “Evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennem ateşinden kurtuluş” (İbn Huzeyme, Sahih, III, 191-192) olan Ramazan-ı Şerif’in gönüllerimize huzur, iftar sofralarımıza bereket ve dindarlığımıza yüksek bir seviye getirmesini, başta Almanya’da yaşayan Müslümanların ve İslam âleminin birlik ve beraberliğine, yeryüzünde iyiliğin hakim kılınmasına vesile olmasını Cenab-ı Hakk’tan niyaz ediyorum.

Prof. Dr. Nevzat Yaşar AŞIKOĞLU
DİTİB Genel Başkanı