8 Mart 2014, Köln
DİTİB Federal Kadınlar Birliği, (Müslüman Kadınlar Birliği-BDMF), Farklı Eyaletlerde 8 Mart’ta “Göç Etti, Yerleşti, Atılıma Geçti” Sloganı Altında Toplantılar Yapıyor

8 Mart Dünya Kadınlar günü, kadınların haklarını elde etmek için verdiği mücadeleyi anlatır. Bu günün temelleri her ne kadar 1857 yılında emekçi kadınlar tarafından atılmışsa da, cinsiyet eksenli baskı, şiddete ve ayrımcılığa karşı oluşan mücadele, toplumun hassasiyetini artırmıştır. Ancak 156 yıldır gündemden kalkmamış olması, halen negatif ayrımcılığın varlığını ortaya koymaktadır.

Özellikle Avrupa Birliği Temel Haklar Ajansının Avrupa genelinde yaptığı araştırmanın sonuçları, günümüzde Avrupa’da kadına karşı şiddetin boyutlarını gözler önüne sermektedir. Her üç kadından birinin şiddet gördüğünü ortaya koyan araştırma, ekonomi dünyasında kadınların temsili ve iş piyasında eşit işe eşit ücret prensibinin modern devletlerde dahi tam anlamıyla uygulanmıyor olması gibi bilinen problemler, kadın hakları çalışmalarında daha çok adımların atılması gerektiğini tekrar ortaya koymaktadır.

Türkiye kökenli göçmen ve müslüman kadınların durumuna bakıldığında da umut verici gelişmeler olduğu, ancak henüz kadınların hak ettiği yeri bulamadığını görüyoruz.

52 yıl önce İşgücü Göçü Antlaşması ile Almanya’ya gelen birinci neslin % 21’ini kadınlar oluşturuyordu. Evli ve birçoğu anne olan kadınlar, ailelerini geride bırakarak dillerini, kültürlerini bilmedikleri bir ülkede çalışmaya başlamışlardı. Bu yadsınamayacak bir cesaret göstergesi ve önemli bir başarıdır. Birinci nesil kadınlarımız yaşadıkları topluma olağanüstü emek vermiş ve bu ülkenin kalkınmasında büyük rol oynamıştır. Şu an emeklilik yaşına erişmiş olan birinci nesil kadınlar, çocuklarını ve torunlarını yetiştirmiş, onları da bu topluma kazandırmışlardır.

Almanya’daki ilk nesil kadınlardan bu yana, göçmen ve müslüman kadınların statüsünde önemli ilerlemeler kaydedilmiştir. Her geçen gün müslüman kadın, kendini gerek özel hayatında, gerekse toplumsal hayatta daha da güçlendirmiştir. Bulunduğumuz toplumda yaygın algının aksine, baskı altında bulunan bir kitle değil, toplumumuzda özgürce yaşayan öğrenci, akademisyen, işçi, işveren, anne, eş gibi çeşitli görevler üstlenen ve hatta bu ülkenin eyalet ve federal düzeyde bakanları konumuna dahi gelebilenler, bu neslin evlatlarıdır.

Şüphesiz müslüman kadınların toplumda yer edinme mücadelesine Yüce Rabbimizin emirleri ve kainatın efendisi peygamber efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)’in öğretileri ışık tutmuştur. 1500 yıl önce yeryüzünde belki de kadınlara, muhtaçlara ve acizlere en çok zulmün yapıldığı dönemlerde Tekvir suresinde “Diri diri toprağa gömülen kız (hakkında) sorulduğunda, hangi günahtan dolayı öldürüldü?” ayeti kerimesi ile, Allah (c.c.) ilk dönemden itibaren kız ve erkek çocuklar arasında bir ayrım olmayacağını ve bunun elbet sorgulanacağını ortaya koymuştur. İslam dini, kadın ve erkeklerin tek bir nefisten yaratıldığını vurgular ve bu konuda Rabbimize sığınmamızı emreder: "Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan, ondan eşini vareden ve her ikisinden pek çok erkek ve kadın yaratan Rabbinize karşı gelmekten sakının " (en-Nisâ, 4/1)

Bu bilinçle müslüman kadınlar da erkekler gibi toplumsal sorumluluğu görev olarak almış ve Almanya’daki camilerimizin şu anki hallerine gelmelerinde önemli rol oynamış, hatta artık camilerimizin vazgeçilmez bir unsuru olmuşlardır. Günümüzde kadınlarımız hem DİTİB ailesinin yerel ve eyalet örgütlenmelerinde, hem de siyasal ve toplumsal birçok alanda atılıma geçmiş ve görünür hale gelmeye, kendilerini ifade etmeye başlamışlardır. Bu atılımın bir sonucu olarak 30 Kasım 2013 tarihinde DİTİB Federal Kadın Birliği kurulmuştur.

Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar günü vesilesi ile Almanya’da bulunan 14 DİTİB Eyalet Kadın Birliği “Göç etti, yerleşti ve atılıma geçti’ sloganı ile sosyal ve dini içerikli farklı etkinlikler düzenlemektedir. Bu Birlikleri bünyesinde barındıran DİTİB Federal Kadın Birliği’nin öncelikli hedefi, Müslüman kadınların toplumsal hayata iştirakini teşvik etmek ve içinde yaşadığı topluma aktif katılımını sağlamaktır. Göç etmiş, yeni yurtlarını mesken etmiş bir neslin atılıma geçen mirasçıları olarak. Federal Hükumetin “Kadınlar için eşitlik, herkes için ilerlemedir” sloganının bu ülkede yaşayan bütün kadınları kapsadığını hatırlatmak isteriz.

Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB)