DİTİB Online Haber Bülteni & Basın Açıklamaları


2009-04-22 | Haber

Stuttgart’ta Kutlu Doğum Coşkusu

T.C. Stuttgart Başkonsolosluğu Din Hizmetleri Ataşeliği ve DİTİB'e bağlı olarak faaliyet gösteren Sindelfingen, Renningen, Leonberg, Herrenberg, Ditzingen ve Waldenbuch derneklerinin ortaklaşa düzenlediği Kutlu Doğum programı Renningen Rankbach salonunda yapıldı.



Programa; T.C. Stuttgart Başkonsolosu Ümit Yardım, T.C. Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Görmez, T.C. Stuttgart Başkonsolosluğu Din Hizmetleri Ataşesi Cevdet Çelen, bölgede faaliyet gösteren DİTİB dernekleri din görevlileri ve dernek yöneticileri ile çok sayıda davetli katıldı.



Programa bir dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından Kur’an-ı Kerim ve mealinin okunmasıyla başladı.

Sindelfingen DİTİB Ulu Camii Dernek Başkanı Halil Karaçoban’ın bölge dernekleri adına yaptığı kısa konuşmasının ardından Din Hizmetleri  Ataşesi Cevdet Çelen, tüm katılımcılara ve programın hazırlanmasında emeği geçenlere teşekkür etti.

T.C. Stuttgart Başkonsolosu Ümit Yardım, “Yüce Allah’ın insanlığı en büyük ihsanı ve rahmeti olan Hz. Muhammed, insanı insan yapan erdemlerin ve değerlerin odaklandığı yüce bir şahsiyettir. İslam’ın öngördüğü kamil insan modeli O’nun hayatında somut olarak görülmektedir. Bu sebeble O, hayatımız için en güzel örnektir” dedi. Başkonsolos Yardım, programın düzenlenmesinde emeği geçenleri tebrik etti.



Peygamber Efendimiz'in anlatıldığı Kutlu Doğum haftalarında bu yıl konunun, O'nun aile hayatı olarak belirlendiğini belirten Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Görmez de, Peygamber Efendimiz'in, eşlerine gösterdiği nezaketi anlayabilen erkeklerin eşlerine karşı daha iyi davranacaklarını söyledi. Edebiyatın bütün türlerinde O'nun sevgisinin görüldüğünü belirten Prof. Dr. Görmez, "Edebiyatımızın bütün türlerinde onun sevgisini görürüz. Fuzuli, Dicle ve Fırat'ın deli deli akışını Muhammed Mustafa'nın ayaklarını okşayan kumlara ulaşmak istemelerine bağlıyor. O'nu farklı seviyoruz. Ancak O'nun bu sevgisini anlamaya ve bilgiye dönüştürmek gerekiyor. Hz. Hatice'nin vefat ettiği yıl onun duyduğu üzüntü dolayısıyla 'hüzün yılı' olarak kabul edilir. Her biri bir sosyal nedene dayalıdır. Peygamber Efendimiz'in her bir evliliğinin mutlaka bir nedeni vardır. O yalnız eşleri ile değil, eşlerinin yakınlarıyla da ilgilenmiştir. Örneğin Hatice Validemiz'in daha önceki iki evliliğinden iki tane oğlu vardır. Bu çocukları ile Peygamber Efendimiz öyle güzel ilişkiler kurmuştur ki, Peygamber Efendimiz'in şemaili şerifini anlatan en güzel hadisi Hz. Hatice'nin oğlundan duyuyoruz. Peygamber Efendimiz onca yoğunluğa ve savaşlara rağmen eşleriyle ilgilenirdi. Hz. Ömer'in oğlu Abdullah, Peygamber Efendimiz döneminde, haklarında bir vahiy nazil olur korkusuyla eşlerine yüksek sesle bağırmaktan korktuğunu ifade etmektedir" şeklinde konuştu. Prof. Dr. Görmez, "Aile iki cesedi bir otel odasında buluşturan bir şey değildir. Onun anlamı var. Çocuklarımızın yüreklerine yerleştireceğimiz ilk sevgilerden biri aile sevgisidir" dedi.



Konuşmaların ardından İsmail Tüzen ve ekibinin sunduğu ilahi ve kasideler salondaki izleyiciler tarafından ilgiyle takip edildi.