DİTİB Online Haber Bülteni & Basın Açıklamaları


2009-02-09 | Haber

Berlin’de Konferans

T.C. Berlin Başkonsolosluğu Din Hizmetleri Ataşeliği tarafından Berlin Türk Evi’nde Konferans ve Tasavvuf Musikisi programı organize edildi.

DİTİB’in katkıları sonucu gerçekleşen ve T.C. Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Görmez’in, “İslam Medeniyetinde Birlikte Yaşama Tecrübesi” konulu konferansına, T.C. Berlin Başkonsolosu Mustafa Pulat, T.C. Diyanet İşleri Başkanlığı Dış İlişkiler Daire Başkanı Prof. Dr.Ali Dere, T.C. Berlin Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşaviri ve DİTİB Genel Başkanı Sadi Arslan, T.C. Berlin Başkonsolosluğu Din Hizmetleri Ataşesi H. Hayri Yaşar, T.C. Berlin Büyükelçiliği Müşavir ve Ataşeleri, sivil toplum örgütlerinin başkan ve yöneticileri ile çok sayıda davetli katıldı.



Berlin DİTİB Merkez Camii Din Görevlisi Mehmet Tekin’in sunuculuğunu yaptığı program, saygı duruşu, İstiklal Marşı ve ardından Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı.



T.C. Berlin Başkonsolosluğu Din Hizmetleri Ataşesi Hasan Hayri Yaşar’ın selamlama konuşmasının ardından Din Hizmetleri Müşaviri Sadi Arslan, yaratanın insanları bilerek ve isteyerek farklı yarattığını, bizlere düşen görevin ise, bu farklılıklar içinde beraber yaşamayı başarmak olduğunu ifade etti.



T.C. Berlin Başkonsolosu Mustafa Pulat da, yaşadıkları bu ülkede hep birlikte uyum içinde yaşamayı başardıklarını, bu tecrübenin, kültürel kökenlerimizde var olan bir özellikten geldiğini dile getirdi.



“İslam Medeniyetinde Birlikte Yaşama Tecrübesi” konulu konferansında Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Görmez, ”Hem İslam medeniyetinde, hem de Anadolu kültüründe birlikte yaşama tecrübesi mevcuttur. Peygamberimiz (s.a.v.) Medine’de Mescid-i Nebevi’nin içinde Necranlı Hıristiyanlara çadır kurdurup, onların ibadetlerini kendi mescidinde serbestçe yapmalarına müsaade etmiştir. Onlarla günlerce dini meselelerde müzakere etmiş olmasına rağmen, sahabeler bu olayı kesinlikle yadırgamamışlardır. Fatih Sultan Mehmet’in de, o dönemde azınlıklarla yaptığı sözleşmeler, günümüzdeki insan hakları sözleşmelerinin bir çoğundan daha ileri düzeydedir. Bu örnekler, İslam tarihinde birlikte yaşama örneklerinden sadece birkaçdır. Bu itibarla, günümüz dünyasında meydana gelen savaşlardan ve kötülüklerden dinler ve uygarlıklar sorumlu değildir” dedi.


Program, Berlin Din Hizmetleri Ataşeliği Tasavvuf Musikisi Korosu’nun müzik eşliğinde seslendirdiği birbirinden güzel ilahi ve kasidelerin ardından sona erdi.