DİTİB Online Haber Bülteni & Basın Açıklamaları


2020-03-21 | Mesaj

Miraç Kandili Mesajı

Miraç Kandilimiz Mübarek Olsun.

Bugün mübarek Mirac Kandili. Kur’an-ı Kerim’de; “Bir gece, kendisine bazı ayetlerimizi gösterelim diye kulunu Mescid-i Harâm’dan çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ’ya götüren Allah, eksikliklerden uzaktır. O, gerçekten her şeyi işitmekte ve görmektedir” (İsra;17/1) ayetiyle ifade edilen o muhteşem ufuk gecesinin yıldönümü. Allah Rasûlü’nün hayatında çok özel bir yere sahip olan bu sembol yolculuk, ders almasını bilenler için bünyesinde nice öğretiler barındıran bir hayat okuludur.

Allah Rasûlü’nün hayatı hiç kuşkusuz ki bizler için en güzel örnektir (Ahzab; 33/21). Bu güzel örneklikten hayatımıza dair notlar alıp, ufkumuzu genişletmek; geçmişi, bugünü ve geleceği üç boyutlu bir şekilde değerlendirmekle mümkün olacaktır. Bilinçli her mümin gerek Kur’an kıssalarını gerekse yaşanan bu tür hadiseleri yaşadığı çağa taşıdığı ölçüde olumlu sonuçlar alacaktır. Mirac olayını, sadece miladî 7. yüzyılda yaşanan tarihi bir hadise olarak değerlendirirsek, Allah Rasûlü’nün örnekliğini tarihe hapsetmiş, Rabbimizin her an hayata müdahil olduğu gerçeğini göz ardı etmiş oluruz.

Mirac bir tesellidir. Müminler Mekke’de inançlarından dolayı dışlanmış, horlanmış, ezilmiş, fiziki ve psikolojik yıpratmalara maruz bırakılmıştı. Tüm bunlar yetmemiş, üç yıl süren ekonomik ambargo müslümanların belini bükmüştü. Boykotun sona erdiği yıl, önce amcasını sonra hayat arkadaşını kaybeden Peygamberimiz, yepyeni bir umuda yelken açarak Taif’e gitmiş, atılan taşlar sonucu yüzü-gözü kan revan ve eli boş bir şekilde geri dönmüştü. Kendisine arka çıkmayan yakınları yüzünden Mekke’ye bile giremeyecek olan Rahmet Peygamberi, ellerini semaya açarak; kuvvetinin azaldığını, insanların kendisini hor ve hakir gördüğünü, çaresizliğini ve tükenmişliğini Rabbine şikâyet etmişti. İşte Mirac, mücadeleden vazgeçmeyen bu kararlılığın sonrasında yaşanan bir onurlandırma olmuştu.

Mirac bizlere, bu hayatta yalnız ve çaresiz olmadığımızı öğretir. İnsan tek başına kalsa da yalnız değildir. Allah, daima kulu ile birliktedir. Allah Rasûlü kendisini en yalnız ve en çaresiz hissettiği bir dönemde, Rabbi ona yalnız olmadığını göstermiştir. Şu an, küresel çapta alınan sağlık tedbirleri gereği insanların belki büyük bir bölümü yalnızlık hissine kapılmakta ve bunalıma girmektedir. Mümin, Yüce Allah’ın kuluna şah damarından daha yakın olduğu ayetine teslim olan (Kaf;50/16) insandır. Mümin, her zorluğun hemen yanı başında bir kolaylığın olduğuna (İnşirah; 94/5-6) can-ı gönülden iman ederek, hayata daima pozitif bakabilen, zorluklar karşısında hayata küsmeyen insandır.

Mirac, tevekkülü öğretir bizlere. Tevekkül, kulun tüm ihtimalleri kullanarak elinden geleni yapması, işin sonucunu Allah’a bırakarak o işte Allah’ı vekil kılmasıdır. Kul bilmelidir ki, eldeki tüm imkanlarını seferber etmeden Rabbinin yardımı ulaşmaz. Kişisel ve toplumsal önlemlerin ne kadar önemli olduğunun altı çizildiği bu tür ortamlarda müslüman asla tedbirsiz davranamaz. Dinin insan için olduğunu göz ardı etmeden, mümkün olduğunca dikkatli davranarak bu süreci hep birlikte atlatacağımıza inancımız tamdır.

Evlerden mümkün mertebe dışarıya çıkmamak, karantina altında olmak, özgürlüğü sınırlandırıcı bir durum olarak yorumlanmamalıdır. Peygamberimiz’in; "Bir yerde bulaşıcı hastalık ortaya çıktığını duyduğunuz zaman oraya girmeyiniz. Bulunduğunuz yerde bulaşıcı bir hastalık ortaya çıkarsa, oradan da çıkmayınız” (Buhârî, Tıb 30) nebevî ilkesini göz ardı etmek bir müslümana asla yakışmaz.

Mirac bizlere namazla yükselmeyi öğretir. “Namaz müminin miracıdır” (Süyûtî, Şerhu İbn-i Mâce, I, 313.) hadis-i şerifi bu gerçeği ifade eder. Allah Resulü’nün namaz kılarken Allah ile kul arasında oluşan bağı ve iletişimi iki kişi arasındaki gizli ve özel konuşmaya benzetmesi ne kadar da manidardır (Buharî, Salât, 36). Kulun Rabbi katında en yüceldiği an, huzurunda en çok küçüldüğü secde anıdır.
Camilerimizde cemaatle namaz kılmanın risk taşıdığı şu günlerde en büyük kazancımız, evlerimizi Kabe’nin birer şubesi yapabilmek olmalıdır. Babaların imam, çocukların müezzin, annelerin cemaat olduğu bir ortam oluşturmak için bundan güzel fırsat var mıdır?

Rabbim bu güzel günde bizleri kendisine yakınlaşanlardan eylesin. Korkuyla, açlıkla, can, mal ve ürün noksanlığıyla sınandığımız bu ortamda Rabbim bizleri sabredenlerden ve selamete erenlerden eylesin. Kandiliniz mübarek olsun.


Kazım TÜRKMEN
DİTİB Genel Başkanı